21 Şubat 2013 Perşembe

Nefesi Tut

Yaratıcılığım tavanda..  
O hiç durmayan zihin var ya sokulduğu her anda detayları fark edip her birinin tadını çıkarıyor.. Üretmeyen yaratıcılık hali diye adlandırayım bu kafayı. Her an yanı başımda olan güzelliğin farkında, bunun keyfini yaşıyor ve tam bu detayı paylaşma niyetindeyken, başka bir güzelliği fark ediyor, ona doğru uzanırken, geliyor bir diğeri.. Süren bir farkındalık hali, daldan dala atlıyor demeyeceğim, akıyor, her  farkındalık bir ötekini adeta doğuruyor.. Sonra zihin bunların hepsini serbest bırakıyor... Bildiğine tutunmadan , olana doğru kayıveriyor..  
Üretmeyen yaratıcılık bana bazen geliyor. Bu dönemler hemen bi' not alıvereyim diyorum ama o kadar hızlı geliyor ki yetişemiyorum , not mot yalan oluyor.  Bu sabah erkenden karşılaştığım kıvırcık tüylü köpeklerini gezdiren  John Lennon  gözlüklü  komşum mesela.. Ne kadar tatlı bir selamlaşma ânıydı..

Bir hafta önce Banu ile Pranayama eğitimindeydik bütün cumartesi esnemiş ve akşam da eve gelince erkenden uyumuştum. Sonrasında Brahmana uygulamasını yani nefes aldıktan sonra tuttuğun nefes adaptasyonlu yoga uygulamasını hafta içi her akşam aynı saatte uyguladım, akşamları pek bir şey yapmadım, erken yattım, işe erken gittiğim için erken kalktım, yoksa biraz daha uyuyabilirdim:) Çok verimli bir haftaydı, keyifle çalıştım,  elime yapışan işlerin bazılarını temizledim, sürpriz çıkan sorunları dert etmeden kucakladım sonra düğümler kendiliğinden çözüldü. 
Cyndi Lee’nin anlattığı California'daki Budist merkezinde çıkan yangındaki rahiplerin hikayesi gibi.  Hızla ilerleyen yangın için civar itfaiyeleri birlik olmuş , söndürme çalışmaları sürüyor, önlem olarak bölgenin boşaltılmasını istiyorlar. Yaşamlarını merkezde sürdüren rahiplerden beşi kalıyor.. Cyndi demişti ki 'yangınla buluştular' ('they met the fire' ) yangın ile buluşup onunla bir oldular.. Sonra ne mi oluyor? Yangın söndürülüyor… İtfaiyecilik açısından bir mucize…Yangın ile bir olup , onu dindirmek… Yangını, yenmek gereken bir düşman olarak değil, rehberlik edilecek bir arkadaş olarak karşılamak…

Nefes adaptasyonlu yoga uygulaması bana beş rahibi hatırlatıyor. Banu nefesi tut ama uzamaya devam et diyor, sesi kulaklarımda. Ben tuttuğum nefes süresince nefesi alacağım anı beklemeden, ona rehberlik ediyorum içimdeki alanda. Nefesi tutuyorum bir akşam, bi’ bakıyorum üst sırtta gizli bir fermuar var sanki, çıt diye bir dişini açığa bırakıyor ve iki omurun arası açılıveriyor. İçimdeki alanın sınırı yok, her gün bir yere dokunuyor. İstemediğime, zorluklara rehberlik ettikçe, bir bakmışım o sıkışıklık içimde erimiş. Yol ver, izin ver, aksın.. Aynı yaratıcılığımın akması gibi, aynı ofiste işlerin tıkırında gitmesi gibi..

Namaste

1) Bana el verenler, solda İris ve sağda Nihan, mekan Cihangir Yoga
2) Beş rahibin hikayesini merak edenlere http://www.amazon.com/Fire-Monks-Mind-Meets-Wildfire/dp/0143121375